Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
1) binmek 2) korku (hayranlık, yorgunluk) uyandırmak | ero cı niştene (nişen- ro cı, nişt ro cı, ero cı niş- ) [f.] |
1) bir şeyi bir şey sayma 2) saygınlık, borç ödemede güvenilir olma durumu | itibar (tibar, tivar) [Ar.] |
1) bir çiçek türü 2) Gül, bir kız ismi | Gule (Gul) [d.] [Far. → Orta Far.] [bot.] |
1) bir araya koyuyor 2) birbirine ekliyor | keno pêser |
1) bir erkek ismi 2) yalın ayak 3) musahibi olmayanlar için kullanılan bir terim | Warway (Werway) [e.] |
1) bir erkek ismi 2) yukarıya ait | Corin [e.] |
1) bir eve çok gelen kimse 2) Kamber, bir erkek ismi | Qemer, Qember [e.] [Ar.] |
1) bir kız ismi 2) bağda üzüm teveği sıralarından her biri | Barane [d.] |
1) bir kız ismi 2) kutsal mekan, kutsal yer | Sabe [d.] [din.] |
1) bir kız ismi 2) yukarıya ait | Corine [d.] |
1) bir kere, en azından (bir kerecik), hiç olmazsa (bir kere), hiç değilse, o hâlde, öyleyse, keşke 2) bir yük dolu | barê [Far.] |
1) bir tane daha 2) başka bir(i), biri(si) daha | jûna (jewna, zewna) [d.], yewna [e.] |
1) bir çeşit çengelli büyük bıçak 2) yolda, gelirken/giderken, dışarıda, açıkta, açık havada | tebera |
1) bir çok, çok çok 2) epey, epeyce, epeycene, oldukça, hayli | xeylê (xelê) (1) |
1) biraz 2) bir tane | hebe |
1) birbirine geçirmek 2) birbirine karıştırmak | têfiştayene (têfistayene) [f.] |
1) birbirine geçmek 2) birbirine düşmek (arası bozulmak) | têkotayene (têkotene, têkewtene) |
1) birbirine vuruyor, birbirine çarpıyor 2) birbirine dayıyor, birbirine çatıyor 3) birbirine katıp karıştırıyor | şaneno pê |
1) birbirini, birbirine 2) ile, -lı, aracılığıyla, vasıtasıyla | pê |
1) birine dayamak, birine yaslamak 2) laf dokundurma, birine yüklenme, birine bindirme | cı darıtene |
1) birini başkasına karşı kışkırtma 2) ödeşme, razı olma 3) 30,5 santimetrelik İngiliz uzunluk ölçüsü birimi | fit [Ar. → 1; İng. → 2, 3] |
1) birisine küfür ediyorlar 2) birisine küfür ediyorsunuz | cı ra xeveri (xeberi) danê |
1) birisine küfür ediyorsun (sen) 2) birisine küfür ediyorsun (dişil) | cı ra xeveri (xeberi) dana [d. → 2] |
1) bitir! tamamla! 2) baş et! üstesinden gel! | bas bıke! (bas ke!) |
1) bitirme, sona erdirme, tamamlama 2) üstesinden gelme, hakkından gelme | baş kerdene |
1) bitirmek, tamamlamak 2) başa çıkmak, üstesinden gelmek | bas kerdene |
1) bitme, tamamlama 2) baş etme, üstesinden gelme | bas |
1) biz büyük oluyoruz, biz büyüyoruz 2) biz daha yaşlı oluyoruz | ma benime pil |
1) biz götürüyoruz 2) biz oluyoruz | ma benime |
1) biz kurtulmuyoruz 2) biz bitmiyoruz | ma nêxelesinime |