Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
1) kırmızı, al 2) sıcak (içecek,meşrubat, nesne, eşya) | sur (sür, sûr) [sıf.] |
1) kıstırılmak 2) üstünde daralmak (giysi) | sero teng biyayene |
1) kıstırmak 2) üstünde daraltmak (giysi) | sero teng kerdene |
1) kıvama gelmek 2) maya tutması | raamayene (yen- ra, ama- ra, -êr- ra ), raamene [f.] |
1) kızlık zarı, himen 2) artakalan çok az şey | bınpırtık [anat.] |
1) kabarmak 2) gülerken nefesin tutulma hali | perçefiyene (perpeşiyene) |
1) kabuğunu soymak 2) talan etmek 3) yağmalamak | pur kerdene |
1) kadının erkek dostu 2) dost | bırak [e.] |
1) kafa şişirmek 2) başı götürmek | sere berdene |
1) kalabalık 2) gereksiz karışık şeyler topluluğu 3) sayıca çok | gur [sıf. → 3] |
1) kaldırmak (yukarıdan, yürürlükten, yerden, yasağı), iptal 2) saklamak, gizlemek 3) gömmek | wedardene (daren- we, dard- we, wedar-) [f.] (ey na kemere hard ra darde we, kerde berz - o bu taşı yerden kaldırdı, yükseltti) |
1) kalkmak 2) saklanmak, gizlenmek 3) gömülmek | wedariyayene (darin- we, dariya- we, wedari- ) [f.] (o lewe mı ra dariya we şi - o yanımdan kalkıp gitti) |
1) kaltak, iffetsiz, namussuz kadın 2) eyerin tahta bölümü | qaltağe [d.] [Tr.] |
1) kambur 2) emekleme (çocuk dilinde) | bul (2) |
1) kambur olmak, kamburlaşmak 2) eğilmek | bul biyayene |
1) kamburlaştırmak 2) emeklemek | bul kerdene |
1) kan oluşmak, kanın oluşması 2) kanamak | goni biyayene |
1) kan oluşturmak 2) kanatmak | goni kerdene |
1) kanatlı hayvan yemi (tavuk yemi) 2) soğuktan çok üşümek | qut [e.] |
1) kancalı tığ, kancalı örgü şişi 2) parmaklık, korkuluk | caxe [d.] |
1) kapatmak (kapı) 2) yer vermek | cadayene (dan- ca, da- ca, cad-, bıde ca)] [f.] ca dayene → 2 |
1) karışıyor 2) bulanıyor | kuno werê |
1) karıştırıyor, karıştırıp birbirine koyuyor 2) bulandırıyor | fino werê |
1) karıştırmak 2) kurmak, monte etmek, inşa etmek | pêşanayene (şanen- pê, şana- pê, pêşan- ), pêsanayene [f.] |
1) karın ağrısı 1) mide ağrısı | pize decayene (dezayene, dejayene) (pize mı deceno - karnım ağrıyor) |
1) karınca 2) karıncalı bir cilt hastalığı | mırcolık/e (murcolık/e, mıcolık/e, muleçık/e) [e./d.] [zool.] |
1) karşılık vermek, karşı koymak 2) (birinin) yerine vermek, karşılığında birine bir şey vermek | vera cı dayene |
1) karşılaştırıyor, kıyaslıyor 2) ön öne dayıyor | şaneno têver |
1) karşılaştırmak, kıyaslamak, mukayese etmek 2) ön öne dayamak | be têver şanayene (şanen- têver), be têver şanıtene, be têver sanıtene |
1) karşılamak 2) birinin yerine gitmek | vera cı şiyayene |