| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | esas, temel, ana | esas [Ar.] |
esasen 1) başından, temelinden, kökeninden 2) zaten 3) nasıl olsa, gene 4) aslında | esasen [Ar.] |
esinti, bir kız ismi | Sızıne (Sıjıne) [d.] |
esir almak, rehin almak | hêsır guretene |
esir yapmak | hêsır kerdene |
esirci (köle ve cariye alan ve satan kimse) | hêsıroğ/e [e./d.] |
esirgemek, vermemek | dırğ kerdene |
esirgemek, vermemek | dırğeni kerdene |
esirgeyip vermezlik ediyor | dırxiye keno |
esirlik, rehinlik | hêsırêni (hêsıriye) |
eski bez, paçavra bez | paço khortık |
Eski bir deyim. "Dêsim öküzün alnı(ysa) Şıh Hasan bedenidir" | Desim Bese Gawo Şexse Lese Gawo |
eski dönemde alınan bir çeşit mal ve emlak vergisi | qamçur [e.] |
eski elbise, partal giysi | kınca khorte (pistıko khort) |
eski zaman | waxto khan |
eski zamandan | waxtê khani ra |
eski, eskimiş | khan [sıf.] [e.] |
eskide, eskiden, önceden, evvelde | verênde |
eskiden beri, önceden beri, evvelden beri | verênde ra nat |
eskiden bir erkeğe verilen isim | Sey Uşê [e.] |
eskiden bir erkeğe verilen isim | Sey Xıdo [e.] |
eskiden sürekli gezip dilencilikle geçimini sağlayan dervişlerin saç, sakal, bıyık ve kaşlarını usturayla tıraş etmesi | çarter (khan) |
Eskiden yüksek dağ başlarındaki mağaralarda koyun ve keçi ağılı olarak kullanılan yer. Verem hastaları bu yerde kırk gün yatırılırdı. Bu kömlerin tavanındaki küf tabakalarının kokusu vereme faydalı olduğuna inanılırdı. Hastalar bir veya iki ayda gece bu kömlerde ve gündüz yüksek dağ başlarının havasında bulundurarak tedavi edilirlerdi. | köm (khan) |
eskilik | khanêni (khaniye) |
eskimiş giysi, eski püskü giysi, alık | kınco kan-kort |
eskisi gibi | zê veri |
eskitiyor, eski ediyor | keno khan |
esna, an | esna |
esnaf | esna |
esnemek | bawuske weardene (bawuske an- we, bawuske biar- we), babuski weardene, bawuski weardene |
|
|