| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | el bileği | xapa desti [anat.] |
el bombası | bombaya desti |
el değirmeni | dıstari |
el değirmeninde iki taş arasındaki ağaç | destık |
el ele verip yapmak | têdesta kerdene |
el ele yapın, birlikte yapın | têdesta bıkerê |
el ele yapın, birlikte yapın | têdesta bıvırazê |
el ele yap, birlikte yap | têdesta bıvıraze |
el koymak | dest sernayene |
el sıkışmak | toq akerdene |
el sallıyor | dest saneno (1) |
el sallıyor | dest hecneno (2) |
El Salvador | El Salvador [coğ.] |
el ve ayakların yaralanması veya kesilmesi | sıngır biyayene [tıbbi] |
el ve yüzünü yıkamak | dest u riyê xo şütene |
el yordamınca | destemorki |
el, undan yapılmış sulu köpek yiyeceği | lep |
elastiki | çırr |
elbet, elbette (tabii, kuşkusuz, kesinlikte) | helbet (helvet, elbet) [Ar.] |
elbise | fistan [e.] |
elbise değiştirmek, giyim değiştirmek | kınc vurnayene |
elbise sepeti | seleka kıncu (sela kıncu) |
elbise çıkarmak, giysi çıkarmak | kınc vetene |
elbise, giysi | kınce (1) |
elbise, giysi | cılık (3) |
elbise, giysi | piştık (pistık) (2) |
elbiselerini çıkarıyor | kıncanê veceno |
elbisem çok yıkamaktan solmuş, yıpranıp tiftiklenmiş | kınca mı zaf şütene ra biya gewre, biya pırtkıne |
elde çamaşır yıkıyor | robar keno |
elden ele dolaşılmak | têdesta feteliyayene |
|
|