Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
düşkün olmak, tutkun olmak | ferrayene (ferren-, ferra-, -ferr-) [f.] |
düşkün, haysiyetini ve değerini yitirmiş, aforoz edilmiş | xırabeti |
düşkün, haysiyetini ve değerini yitirmiş, aforoz edilmiş bir kadına söylenilen deyim | na cênıke xırabetiya [d.] |
düşkün, haysiyetini ve değerini yitirmiş, aforoz edilmiş insanlara söylenilen deyim | ni isoni xırabetiyê |
düşkün, haysiyetini ve değerini yitirmiş, aforoz edilmiş kişiye söylenilen deyim | no mormek xırabetiyo [e.] |
düşman | dışmen (dısmen) [e.] [Far. → Orta Far. → Avesta] |
düşman etmek | dışmen kerdene (dısmen kerdene) |
düşmanlık | dışmêni (dısmêni), dışmeniye (dısmeniye) |
düşmek | kewtene (kun-, kewt-, -kuy- ), kotene [f.] |
düşmek | waro gınayene (gınen- waro, gın- waro) |
düşmemiş süt dişinin yanına yanına çıkan yeni eğri | qil |
düşük | nızm |
düşük fiyatlı, indirimli, ucuz | warogınaye (2) |
düşünce | khav |
düşünce olarak yoğunlaşmak | tereviyayene (terevin-, tereviya-, -terevi- ) [f.] |
düşünce özgürlüğü, fikir özgürlüğü | azadiye fıkıri |
düşünceli | delğın |
düşünceli | fıkrar |
düşünceli | delêlın [sıf.] |
düşüncesiz | khavsız |
düşüncesiz | salapati |
düşünmek | khav kerdene |
düşünmek | fıkıriyayene (fıkırin-, fıkıriya-, -fıkıri- ) [f.] |
düşünür | fıkırker/e [e./d.] |
düşünüyor | fıkır keno |
düşürmek | vistene (viştene) |
düşürüyor | fino |
düdük | dutke |
düdük | virrıke [d.] |
dükkân | dûkan [e.] [Aram./Süry. → Akat. → Sumer.] |