| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | dönmek | çerexiyayene (çerexin-, çerexiya-, -çerexi- ) [f.] |
dönmek, dönüş yapmak | era cı cêrayene |
dönüşlü zamir (dil bilgisi) | zemirê cêraişi [gram.] |
dönüşmek, döndürmek, bir yöne dönmek | era cı cêrayene (cêren- ra cı, cêra- ra cı, -cêr- ra cı) [f.] |
dönüştürmek, döndürmek | era cı çarnayene (çarnen- ra cı, çarna- ra cı, -çarn- ra cı) [f.] |
dönüm | donım |
dörder | çar-çar |
dördü, her dört | çaremêna |
dördüncü | yê çarine |
dördüncü | çarin [sıf.] |
dördüncü ay | aşma çarine |
dördüncü gün | roca çarına |
dördüncü hafta | heştê çarine |
dört bin, 4000 | çar hazari, 4000 |
dört dönüyor | têv cêreno |
dört göz beklemek | çım perrayene |
dört gözlü | çarçısme |
dört gün sonra | binterra bine |
dört gün önce | betırperarey |
dört kapı kırk makam (aleviliğin temel öğretisi, genel kuralların bütünü, Allah'a giden yolda geçirilmesi gereken aşamaların bütünü), dört kapı: Şeriat, Tarikat, Marifet ve Hakikat | çar çêver, çewres meqem [din.] |
dört kilo şeker verin | çar kiloyi şekır bıdê |
dört kilo da mantar istiyorum | çar kiloyi ki sungu wazen(ane) (wazonu) |
dört kulplu geniş bir tahtadan sedye, günümüzde nadiren görülmektedir | tezgere (tejgere, tezgera, kezgere, kejgere) |
dört numara | numre çar |
dört numaralı | be numre çar |
dört yüz bin, 400000 | çar sey hazari, 400000 |
dört yüz, 400 | çar sey, 400 [Far. čahār-sad] |
dört, 4 | çar, 4 [Far.] |
dörtgen | çargoşe [mat.] |
dörtlük, çeyrek daire, kuadrant | çarane [mat.] [coğ.] |
|
|