| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | barışık, uyumlu, anlaşmış | haşt |
barış, anlaşma | haştiye (1) |
barışmak | hurê amayene (2) |
barışmak | pêamayene (werêamayene) (3) |
barışmak, anlaşmak | haşt biyayene (1) |
barıştırıyor | keno haşt |
barıştırmak | haşt kerdene |
barışçı | haştiyeperwer |
barındırmak | ravındarnayene (vındarnen- ra, vındarna ra, ravındarn- ) [f.] |
barınmak | ravındetene (vınden- ra, vındet- ra, ravınder- ) [f.] |
baraj | baraj [Fr.] |
baraka | varaqa |
Barbados | Barbados [e.] [coğ.] |
Barbados Doları | Dolarê Barbadosi |
barbunya (bir tür fasulye) | levazê suri [bot.] |
bardak 1) su vb. şeyleri içmek için kullanılan, genellikle camdan yapılan kap 2) bu kabın alacağı miktarda olan | iskan [sıf. → 2] |
barut | barut [Far.] |
basık yer, düşük yer, alçak yer | cayê çalıkın |
basiret (gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, uzağı görüş, seziş, anlayış, kavrayış, sağgörü, vizyon) | basarağ [Ar.] |
basiretsiz (gerçekleri görebilmekten uzak, ileri ve uzak görüşlü olmayan, sağgörüsüz) | bêbasarağ [sıf.] |
basit | ret |
baskı | dawas |
baskı sayısı | tiraj |
baskı uygulama | qest |
baskça | baskki |
basma 1) üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş 2) bu kumaştan yapılan 3) basılmış olan 4) yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı (jeoloji) 5) gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua | basme (bosme) [sıf. → 2, 3] [jeoloji → 4] |
basmak (matbaa) | çap kerdene |
bastırılmak | dawasiyayene (dawasin-, dawasiya-, -dawasi- ), dowosiyayene, dowoşiyayene [f.] |
bastırmak | dawasnayene (dawasnen-, dawasna-, -dawasn- ), dowosnayene, dowoşnayene [f.] |
bastırmak | be cı dowosnayene |
|
|