| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | badem | vame [d.] [bot.] |
badem ağacı | dara vame [bot.] |
badem içi, çiğe | dendıka vame [d.] [bot.] |
bademcik alınması | guli guretene |
bademcikten hastalanmak | guli guretene [tıbbi] |
bademler | vami [ç.] |
bagaj | bağaj [e.] [Fr.] |
Bahama Doları | Dolarê Bahama |
Bahamalar | Bahama [d.] [coğ.] |
bahane | mane |
bahane aramak | mane wazeyene |
bahane bulmak | mane vênitene |
bahane etmek | mane kerdene |
bahane olmak | mane biyene |
bahar mevsiminde, çayırlarda, üç uçlu tatlı bir sulu yer yemliği | piçoke |
bahar yine geldi | usar nao oncia ame |
bahar yine gelecek | usar do oncia biyêro |
bahar yine gelir | usar oncia yêno |
bahar yine gelsin | usar oncia biyêro |
Baharın Daneleri. Tawê Serre’nin (Senenin dört mevsimi) bahar dönemi. Hawtemal süresinde uygulanan bir gelenek: Yeni takvimde Mart ayının 21’ine denk gelen bu haftanın Cuma gününde, inanışa göre bu kutsal ve mübarek günde çeşmelerden ve nehirlerden çok erken bir vakitte ilkin evliyaların suyu akar. Bu su, akıl, izan idrak ve feraset suyudur. Bu yüzden sabah erkenden kalkarlar çeşmeye ve su başlarına giderler. Yanlarında da birazcık arpa veya buğday taneneri götürürler. Bu sudan alıp eve getirirler. Teberik ziyaret suyunu getirip eve ve hayvan ağılına serpiştirirler, sağlık ve sıhhat getirmesi için çocukları bu kutsal suyla çimdirirler. Sonra o suya koydukları buğday ve arpa tanelerinden de bir mikratırını rızk ve bereket getirmesi için hayvan ağılına, admın üstüne atarlar. Bir miktarını da getirip horoza verirler (inanışa göre bu horoz gökyüzünün horozudur, onun da bu buğday tanelerinde nasibi vardır, horozların piri gökyüzündedir, o ötünce yeryüzündeki tüm horozlar ona uyup ötmeye başlarlar). Bu rituele “Hevzanê Usari" (Baharın Daneleri) derler. | Hevzanê Usari |
Bahar, bir kız ismi | Bahare [d.] [Far.] |
baharda | usari [sıf.] |
baharda suların coşkulu hali | lezgê usari |
Bahreyn | Behreyn [e.] [coğ.] |
Bahreyn Dinarı | Dinarê Bahreyni |
bahse girme | padiga |
bahsediyor | qal keno |
bahsetmek, bir şeyden veya birinden söz etmek | qal kerdene (radon de qalê cengê dina kenê - radyoda dünya savaşı üzerine bahs ediyorlar) |
bahtı kara | talê şia |
bahtı kara olmak, bahtı, talihi kararmak | bextê şia biyayene |
|
|