| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | ateş küreği | tawuka adıri (Erzıngan), cirtê (Mamekiye, Mazgerd), belke (Ovacık) |
ateş sıçrıyor | adır pışkino cı |
ateş söndürmek | adır dewna kerdene |
ateş tutuşturmak, ateş yakmak | adır tanayene (adır nan- ta, adır na- ta, adır tan- ) |
ateş yağdırmak | adır varnayene (adır varnen-, adır varna-, adır -varn- ), vornayene |
ateş yağmak (aşırı pahalılık, havaların aşırı sıcaklığı) | adır varayene (adır varen-, adır vara-, adır -var- ), vorayene |
ateş yakın, ateşi yakın | adır bıvêşnê (bıvêsnê) [ç.] |
ateş yak, ateşi yak | adır bıvêşne (bıvêsne) |
ateş yakmak | adır vêşnayene |
ateş yanıyor | adır vêşeno |
ateş yanmak | adır vêşayene (vêsayene) |
ateş üstüne sıçrar | adır parano to |
ateş, toprak, su ve havadan oluşan dört temel unsur ya da dört element | çar anasır [astron.] |
ateşe tutuyor, Isındırıyor | şaneno adır ver |
ateşe vermek | adır cı verdayene (adır cı verdene) (1) |
ateşe vermek | adır tafinayene (2) |
ateşle! (ateşli silahla vur!) | pane! (çhek pane!) |
ateşle/gazla yakılan ocak | adırgan |
ateşli | adırın [sıf.] |
ateşte tutuşmak, ateşte yanmak | adır de taniyayene (adır de nin- ta, adır de niya- ta, adır de tani- ) |
ateşte yanıyor | adır de vêşeno [e.] |
ateşte yanıyor | adır de vêşena [d.] |
ateşte yanmak | adır de vêşayene |
Atina | Atena |
atkı | gırê vıli (3) |
atkı, şal, kaşkol | dolağe [d.] (1) |
atlı spor, at üzerinde yapılan bütün sporların genel adı | sporê aspari |
atlamak | çıngê cı biyayene |
atlar beyaz değil midir? | astori sıpey niyê? [ç.] |
atlar beyazdırlar | astori sıpiyê [ç.] |
|
|