| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | at yükü yüklemeye yarar | kengele |
at üstünde mızrakla oynanan oyunda oyuncuya verilen ad (oyun eskiden, bugünkü Varto Devlet Hastanesi'nin karşısındaki boş düzlük alanda civar köylerden ve Hınıs'tan gelenler arasında oynanırdı. Oyundan evvel Goşkar Baba tarafında dönülüp dua edilirdi. Ayrıca bu alanda cirit gibi oyunlar da oynanırdı). | rımbaz |
at! | bıerze! |
atışmak (sözlü çekişmek veya fiziki yarışmak) | be têver eştene (erzen- têver) |
atılmak | erziyayene (erzin-, erziya-, -erzi- ), erjiyayene [f.] |
atılmak, fırlamak, üzerine atlamak | xıl biyayene (xıl ben-, xıl b-), xıl biyene |
atılmak, saldırmak | cıperrayene (perren- cı, perra- cı, cıperr- ) [f.] |
atın | bıerzerê |
atın tırnaklarını kesen alet | weynıcağe |
atınız | bıerzerêne |
at, kısrak | astor/e (ostor/e, estor/e) [e./d.] [zool.] (1) |
ata bindiriyor | nano ro astor |
ata biniyor | nişeno ro astor |
ata binmek, atla gelmek/gitmek | astor ramıtene |
ata dede, soy, ced | pirbab [e.] |
atak | salasor |
ataların toprakları | hardo Bav u Kalan |
atalar, cet | pi u khalık [e.] |
atanan kayyumlar | kayumi tayın biyay |
atasözleri | qesey verênan |
atasözü, ulu sözü | qesa Wuliy |
ateş alevi, yangın | adıro kıla |
ateş böceği | ciyê astari [zool.] (2) |
ateş böceği | lulıkê adıri [zool.] (1) |
ateş et! | (adır) panê! |
ateş etmek, ateş yakmak | adır kerdene |
ateş etmek, vurmak | panayene (nan- pa, na- pa, pan- ) [f.] |
ateş gibi yandı | zê adıri vêşa |
ateş ile pişirmek | ebe adır potene |
ateş karıştırmak | adır werêfistene |
|
|