Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
çift(e), duble | jewnce (zewnce) |
çift(e), duble | cıte [d.] (cıte ramıtene - çift sürmek) |
çift1) birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler) 2) bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş 3) toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan 4) tarlayı sürme işi 5) küçük maşa veya cımbız 6) iki ile bölünebilen, tek olmayan (sayılar) | çıt (çut) [sıf. → 1, 6] [mat. → 6] [Far.] |
çifte, av tüfeği 1) iki namlulu av tüfeği 2) at, eşek ve katırın arka ayaklarıyla vuruşu; tekme 3) çift kürekli (sandal, kayık) (denizcilik) 4) ikisi bir arada bulunan veya ikili | çifte [sıf. → 3,4] [Far.] |
çiftle (toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan) iz sürmek | lızney kerdene |
çiftleşiyor | kuno we |
çiftleşme (kedinin dönemi) | gırnavun kerdene [zool.] |
çiftleşme (koyunun~dönemi) | vasn amayene (vosn amayene) [zool.] |
çiftleşmek (koç, koyun) | beran werdene [zool.] |
çiftleştirmek (inek, vs.) | gay dayene [zool.] |
çiftleştirmek (koç, koyun) | beran dayene (beran verdayene) [zool.] |
çiftlik | çiftlig (cıtlig) [Far. → Orta Far. → Avesta] |
çiftçi, ekici | reşber, resber [e.] (2) |
çiftçi, ekici | cıtkar/e (çiftkar/e) [e./d.] |
çiftçilik, ekicilik | reşberiye (2) |
çiftçilik, ekicilik | cıtekariye (çiftekariye) (1) |
çikolata | çukolata (çikolata) [İsp. → Aztek] |
çikolata güzelse, bizim üçümüze birer paket gönder | çukolata ke weşa, ma hirêmênu rê jû-jû pakete bıruşne |
çikolata ile sütü karıştırmış | ey çukolata be şıt ra kerdê têmiyon ra (têwerte ra) [e.] |
çil | çhinike (1) |
çil | degdeqok (2) |
çile 1) sıkıntı 2) Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem | çıle [din. → 2] [Far.] |
çilek | tüya hardi [d.] [bot.] (1) |
çilek | çilege (çileke) [d.] [Tr.] [bot.] (2) |
çilli (çilli olan) | çhinikın [sıf.] |
çim, çimen, çayır | çerre [e.] [bot.] |
çimdik | qurçi (qurçik, nêrquç) |
çimdiklemek | qurçi kerdene (qurçik kerdene, nêrquç kerdene) |
çimento | çimento |
çince | çinki |