| Türkce | ZonêMa/Kirmancki | adam, herif, eş koca, erkek kişi | mêrık [e.] (2) |
adam, torbanın arkasındaki kısmı, darbe yiyen yerine bastırıyor | mormek, qısmo ke peyê turıki de, ey, caê xoyo ke tharbe werde, dowosneno cı |
adamak | vadnayene (vadnen-, vadna-, -vadn- ) [f.] |
adamda zekâ yoktur | mordem de aqıl çino |
adamlar akıllı mıdırlar? | mordemi baqılê? |
adamlar geldiler | mordemi amey [ç.] |
adamlar geliyorlar | mordemi yenê [ç.] |
adamlar oturmuyorlar | mordemi ro nênişenê |
adamlar var(dır) | mordemi estê [ç.] |
adamlar yaşlı mıdırlar? | mordemi kokımê? |
adaçayı (bozçalba) | vaşê çayi (vasê çayi) (Salvia) [bot.] |
adem (yokluk) | adem [e.] [Ar.] |
adem elması | qırqancıke [d.] [anat.] |
adet | edet [e.] [Ar.] |
adi, kişiliksiz | xedis [sıf.] |
adigece, batı çerkezce | adıgeki |
adil, adaletle iş gören, adaletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adaletli | adil [sıf.] [Ar.] |
adlandırıyor | name keno |
adliye | edliye [e.] [Ar.] |
administrator, yönetici | administrator (kılm: admin) [İng. → Lat.] |
adres | adrese [d.] [Fr.] (adresa xo vace - adresini söyle) |
adsız, anonim | bêname [sıf.] |
af | ef |
af çıkarmak | ef vetene |
afallama, şaşırma | mat |
afallamak | mat biyene |
afallamak (şaşkınlıktan sersemleşmek) | peşaş biyayene |
afarca | afarki |
aferin | aferin (eferim) [Far.] |
afet 1) mecaz: güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan, nefes kesen kadın 2) hastalıkların dokularda yaptığı bozukluk, nekroz 3) Kıran 4) çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım | afat [e., tıbbi → 2] [zool. → 3] [Ar.] |
|
|