Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
aşkım | eşqê mı |
aşmak | ser ra vêrdene |
aşçı | khabani |
aa! hayret! bu da nereden çıktı? hayret verici | weê |
aa!? öyle mi!? | tew!? |
abıhayat, bengi su, dirim suyu | awa Xızıri [din.] |
abartmak | tey pernayene |
Abasu. Dersim'de bir aşiret adı, Abbasan aşireti. | Avasu |
Abbas Uşağı | Ewladê Abbasi |
Abbasan aşiret lideri Seyit Rıza'nın oğlu. 15 Kasım 1937’de Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilir. | Resik Uşen (Lacê Sey Rızay) [tar.] |
Abbasan aşiretine mensup kimse. | Avasıc/e [e./d.] |
abdest, müslümanların belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma , müslümanların namaz öncesi törensel yıkanması | abdest [e.] [din.] [Far.] |
abide (anıt) | abide [Ar.] |
abo! vay be! | errik! |
abo! vay be! amanın! | wiş |
abone | abone [Fr.] |
abone ol | abone be |
abone olmak | abone biyayene |
abonelik | aboneyiye [d.] |
abuk sabuk | tere-ture |
abuk sabuk | everde everu |
acı biber | bibera thuje (1) |
acı biber | bibera guzıne (2) |
acı bir şekilde hayal kırıklığına uğrama | korphoseman |
acıkmak, aç olmak | vêşan biyene (vêsan biyene) |
acıktırıyor | keno vêşan |
acıktırmak | vêşan kerdene (vesan kerdene) |
acılık | thujiye |
acıma | hêfê xo amayene |
acıma duygusu olmak | zerrevêsaye biyene |