1
 


Zonê Ma/Kırmancki Qesebend - Sözlük
Pela Seri/Home  |  Pêrine/Hepsi/Alles/All  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  | Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  | English-Zonê Ma/Kırmancki  |  Fêlê/Fiiller/Verben/Verbs  |  Qeydi veng/Ses kayıtlı/Audio  |  Gramer/Grammatik/Grammar  |   Forum  |  Ad-On's  |                 Bexş/Bağış/Spenden/Donate  




         




Pêrine/Hepsi/Alles  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki


 ç   ğ   ı   ş   â   ê   î   û   İ   Ç   Ğ   Ş 




 A  B  C  D  E  F  G  H  I  J  K  L  M  N  O  P  Q  R  S  T  U  V  W  X  Y  Z 

 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  1201  1231  1261  1291  1321  1351  1381  1411  1441  1471  >> 

TürkceZonêMa/Kirmancki
1) çanta, torba 2) örgülü çantaturık [e.]
1) çare, umar, çözüm yolu, çıkar yolu, bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol 2) alınçare [e.] [Far. → Orta Far. → Avesta] [anat.]
1) çatallı olmak 2) birden fazla ucu olmak, çok uçlu olmak çatalın biyayene
1) çeşit, çeşitlilik 2) tip, türçeşit [e.] [Far.]
1) çeşme etrafında yetişen bir bitki, ellere sürülerek yıkamada sabun gibi köpük çıkarır 2) kırmızı çalı bitksavunê milçıku [bot.]
1) çelik madeni 2) güçlü, kuvvetli (vücut) 3) Polat, bir erkek ismiPolat [e.] [sıf. → 2] [Far. → Orta Far.]
1) çevirmek 2) gezdirmek, dolaştırmakçarnayene (çarnen-, çarna-, -çarn- ) [f.]
1) çevirmek, değişiklik yapmak, yeniden düzenlemek, , kaldırmak 2) kilitlemek, kapamakdebırnayene (bırnen- de, bırna- de, debır- )
1) çifte, ani tekmeleme, ani sıçrama 2) ufak kap, tas fıncık
1) çiftleşme (keçinin dönemi) 2) kaynama kel amayene
1) çiçek 2) bir kız ismiVılıke [d.] [bot.]
1) çocuğun emeklemeye başlaması 2) felçli, eli veya ayağı sakat olan, kötürümkud (kut) [sıf.] [tıbbi → 2 (3)]
1) çocuk diyor ki, annesi hastadır 2) çocuk annesinin hasta olduğunu söylüyor lacek vano ke, maa xo nêweşa
1) çok ince, çok zayıf 2) ince odun, çırpı (dal, budak kırpıntısı) çerık (çerik)
1) çorap 2) çürük, kof (kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan) puç [e.]
1) çorba 2) aşure germi [d.] [Ar. → 2] (1) (germiya imamu - aşure çorbası)
1) çullanmak, abanmak, üstüne çökmek 2) Dikkatini vermek, ilgisini vermek xo ser ro dayene (xo dan- ser ro, cı ser ro)
1) çullatmak, abandırmak, üstüne çöktürmek 2) dikkat verdirmek, ilgi verdirmek ser ro dayene (dan- ser ro, cı ser ro)
1) çöl, kumluk, susuz ve ıssız geniş arazi, sahra, badiye 2) hiçbir şey yetişmeyen, olmayan yerçol [Moğ.]
1) çöplük/artık yığını 2) gübrelik 3) gübre yığını sılondi (sılond)
1) çürütüp koflaştırıyor 2) uyuşturuyorpeno puç
1) öğrenmek 2) alışmak musayene (musen-, musa-, -mus- ), cı musayene [f.]
1) öğret 2) salık ver 3) tarif et! 4) göster!cı salıx de!
1) öğretme, tavsiye 2) olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, habersalıx
1) ölçü, ölçek 2) kâsenin büyüğü, büyük tas 3) baş parmağın ucu ile işaret parmağının ucu arasındaki uzunluk 4) çap, uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası (mat.)çape [e.] [mat. → 4] [Erm.]
1) ön 2) dolayı, yüzünden 3) karşı ver (verê dûkan - dükkanın önü)
1) ön tarafı 2) ilerisi, geleceğiverniya cı
1) ön, ön taraf, ön kısmı 2) önü, ilerisi, gelecekverni [d.]
1) önce getirmek, ilkin getirmek, başlangıçta getirmek (zamansal) 2) ileri getirmek (mekânsal)raver (aver, avê, ravê) ardene
1) önce gitmek (zamansal) 2) ileri gitmek (mekânsal) raver şiyene
 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  1201  1231  1261  1291  1321  1351  1381  1411  1441  1471  >> 





Pêrine/Hepsi/Alles  |  Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  |  Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  |  English-Zonê Ma/Kırmancki






Copyright © D.E.Z.D.











powered in 0.02s by baseportal.de
Erstellen Sie Ihre eigene Web-Datenbank - kostenlos!