1
 


Zonê Ma/Kırmancki Qesebend - Sözlük
Pela Seri/Home  |  Pêrine/Hepsi/Alles/All  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  | Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  | English-Zonê Ma/Kırmancki  |  Fêlê/Fiiller/Verben/Verbs  |  Qeydi veng/Ses kayıtlı/Audio  |  Gramer/Grammatik/Grammar  |   Forum  |  Ad-On's  |                 Bexş/Bağış/Spenden/Donate  




         




Pêrine/Hepsi/Alles  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki


 ç   ğ   ı   ş   â   ê   î   û   İ   Ç   Ğ   Ş 




 A  B  C  D  E  F  G  H  I  J  K  L  M  N  O  P  Q  R  S  T  U  V  W  X  Y  Z 

 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  901  931  961  991  1021  1051  1081  1111  1141  1171  >> 

TürkceZonêMa/Kirmancki
1) siz oldunuz 2) sizdinizşıma biy
1) siz sürüyorsunuz (taşıt, hayvan, tarla, toprak, harman, çift...) 2) siz ekiyorsunuz, siz tohum ekiyorsunuz (sebze ve meyve) 3) siz olmaya devam ediyorsunuz, siz sürdürüyorsunuzşıma ramenê
1) siz tahmin edebiliyorsunuz 2) siz şüphelenebiliyorsunuz, siz kuşkulanabiliyorsunuz şıma şikinê guman bıkerê
1) siz vermiyorsunuz 2) siz vermezsinizşıma nêdanê
1) siz yediniz mi? 2) siz mi yediniz? şıma werd?
1) sok! 2) koy! cı fiye!
1) sokak 2) taş (ocakta sacın altına konan üç taştan her biri)kuçe [e.] [Far.] (raya kuçıne - taşlı yol) (1)
1) son, son-bitiş, sonuç, netice (zamansal) 2) arka, gerisi (mekânsal)peyniye (peyiniye) [d.] (qe peyniye nêamey diyene - hiç sonuç bulunamadı)
1) sonunda, nihayetinde (zamansal) 2) arkada, geride (mekânsal)peyniye de (peyiniye de)
1) sopa vur! sopala! sopadan geçir! 2) çubuk vur! çubukla! çüyê bıke! (çüyê ke!, çüyê pıro de!)
1) sopa vurmak, sopalamak 2) çubuk vurmak, çubuklamak çüyê kerdene (çüyê pıro dayene)
1) sopa vurulmak, sopalanmak 2) çubukla dövülmek çüyê biyayene
1) sopa, kalın değnek 2) dayak, kötek zope (zompe, zompık, zopır) [Far.]
1) suyun dalgalanması 2) bir kız ismiPelda [d.]
1) suçsuz, günahsız 2) temiz, safmasum [sıf.] [Ar.]
1) sünger 2) deniz süngeri sünger [e.] [Yeni. Yun. → Eski Yun.] [zool. → 2]
1) sürdürtmek (taşıt, hayvan, tarla, toprak, harman, çift...) 2) ektirmek, tohum ektirmek (sebze ve meyve) 3) olmaya devam ettirmek, sürdürtmekramnayene (ramnen-, ramna-, -ramn- ) [f.]
1) sürdürülmek (taşıt, hayvan, tarla, toprak, harman, çift...) 2) ektirilmek 3) olmaya devam ettirilmekramniyayene (ramnin-, ramniya-,
-ramni- ) [f.]
1) sürmek (taşıt, dava, hayvan, tarla, toprak, harman, çift...) 2) ekmek, tohum ekmek (sebze ve meyve) 3) olmaya devam etmek, sürdürmek 4) zaman geçmek ("çok sürmez") 5) zaman almak ("bir saat sürmüştü") 6) oturduğu, bulunduğu yerden, ülkeden ceza olarak başka bir yer veya ülkeye göndermek, nefyetmekramıtene (ramen-, ramıt-, -ram- ) [f.]
1) sürülmek 2) ekilmekramiyayene (ramin-, ramiya-, -rami- ) [f.]
1) sürüyor, bulaştırıyor 2) geçirip takıyorkeno tıra
1) süslü, güzel 2) lalesosın/e (sosun/e) [e. → 1, d. → 2] [bot. → 2 (1) ]
1) tırtıl 2) kelebek larvalarının genel adı tentur (teftur, tertül) [e.]
1) taş 2) kemer, kayış kemere [d.] [Far. → Orta Far. → Avesta (Zend) → 2] (3 → 2)
1) taşınmak, göç etmek, göçmek 2) yüklemekbar kerdene (bar ken-, bar ker- )
1) takılıyor 2) tutuşuyor 3) uğruyorkuno ra cı
1) takıyor, tutuk ediyor 2) tutuşturuyor, yakıyor fino ra cı
1) taklitini yapmak 2) şaka yapmaklax kerdene
1) takmak, monte etmek, yapıştırmak 2) (birine) ateş etmek, kurşun sıkmak 3) lambayı yakmakpıranayene (nan- pıra, na- pıra, pıran- ) [f.]
1) talip, isteyen, istekli, talep eden, dileyen, aday 2) genellikle evlenmek isteyen ve bu isteğini evleneceği kimseye bildiren erkek 3) marifet ve hakikat yoluna giden talip (öğrenci)talıv [Ar.] [din. → 3]
 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  901  931  961  991  1021  1051  1081  1111  1141  1171  >> 





Pêrine/Hepsi/Alles  |  Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  |  Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  |  English-Zonê Ma/Kırmancki






Copyright © D.E.Z.D.











powered in 0.01s by baseportal.de
Erstellen Sie Ihre eigene Web-Datenbank - kostenlos!