1
 


Zonê Ma/Kırmancki Qesebend - Sözlük
Pela Seri/Home  |  Pêrine/Hepsi/Alles/All  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  | Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  | English-Zonê Ma/Kırmancki  |  Fêlê/Fiiller/Verben/Verbs  |  Qeydi veng/Ses kayıtlı/Audio  |  Gramer/Grammatik/Grammar  |   Forum  |  Ad-On's  |                 Bexş/Bağış/Spenden/Donate  




         




Pêrine/Hepsi/Alles  | Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki


 ç   ğ   ı   ş   â   ê   î   û   İ   Ç   Ğ   Ş 




 A  B  C  D  E  F  G  H  I  J  K  L  M  N  O  P  Q  R  S  T  U  V  W  X  Y  Z 

 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  901  931  961  991  1021  1051  1081  1111  1141  1171  >> 

TürkceZonêMa/Kirmancki
1) savrulmak 2) esmek va diyayene
1) sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer 2) tahttan indirme 3) bağlaç: -diği, -duğu halde (ör.: hasta olduğu halde …)hal [Fr.] [Ar. → 2]
1) sel 2) bir erkek ismiLaşer (Laser) [e.]
1) semer 2) küçük adım, basamakpalıke [d.]
1) sen buraya döküyorsun 2) sen buraya parçalara ayrıştırıyorsun, sen buraya çözüp parça haline getiriyorsuntı çırçê (çarçê) nacay kena
1) sen büyük oluyorsun, sen büyüyorsun 2) sen daha yaşlı oluyorsun tı bena pil
1) sen döküyorsun 2) sen parçalara ayrıştırıyorsun, sen çözüp parça haline getiriyorsuntı çırç (çarç) kena
1) sen görmemiş olduğun için çirkin değildir ya 2) sen görmedin diye çirkin olacak değil serba ke to nêdi, kıroğın niyo qa
1) sen götürüyorsun 2) sen oluyorsun tı bena
1) sen kurtulmuyorsun 2) sen bitmiyorsuntı nêxelesina
1) sen kurtuluyorsun 2) sen bitiyorsuntı xelesina
1) sen susadın, o yüzden su içiyorsun 2) sen susadın diye su içiyorsun tı biya têşan, coka awe şımena
1) sen susadın, onun için su içiyorsun 2) sen susadın diye su içiyorsun tı biya têşan (têsan), serba ey awe şımena
1) sen sürüyorsun (taşıt, hayvan, tarla, toprak, harman, çift...) 2) sen ekiyorsun, sen tohum ekiyorsun (sebze ve meyve) 3) sen olmaya devam ediyorsun, sen sürdürüyorsun tı ramena
1) sen tahmin edebiliyorsun 2) sen şüphelenebiliyorsun, sen kuşkulanabiliyorsuntı şikina guman bıkerê
1) sen zorunda kalmıştın ki gelesin 2) sen gelmek zorunda kalmıştın tı mecbur mendi bi ke bêrê
1) sen zorunda kalmıştın, gelmiştin 2) sen gelmek zorunda kalmıştın tı mecbur mendi bi, amey bi
1) sert, katı 2) kuruhuşk (husk) [sıf.] [Far. xušk] (2)
1) sevda nedeniyle aklını yitirmiş, çılgın 2) bir kız ismiŞeyda [d.] [Far.]
1) sevgide çok üstün tutulan, muazzez 2) ermiş, eren 3)Aziz, bir erkek ismiEziz [e.] [Aram./Süry./İbr.]
1) sevgili 2) nişanlı, sözlüwaşti/ye [e./d.]
1) seviye 2) kenarverver (ververê dey mebe! - onun seviyesine düşme! ) [e.]
1) Seyit, eskimiş: bir topluluğun ileri gelen kişisi, bey, efendi 2) eskimiş: Hz. Muhammed'in soyundan olan kimseSeyid (Sey) (khan) [e.] [Ar.]
1) sivriltiyor 2) acılaştırıyorkeno thuj (2)
1) siz 2) sizin, size, sizi 3) siz (nadiren kibar ifadelerde)şıma (sıma)
1) siz büyük oluyorsunuz, siz büyüyorsunuz 2) siz daha yaşlı oluyorsunuzşıma benê pil
1) siz götürüyorsunuz 2) siz oluyorsunuz, siz olursunuzşıma benê
1) siz korkuyordunuz 2) siz korkardınız şıma tersêne
1) siz kurtulmuyorsunuz 2) siz bitmiyorsunuzşıma nêxelesinê
1) siz kurtuluyorsunuz 2) siz bitiyorsunuzşıma xelesinê
 |<  <  >  >| 

23957 Kayıtlar bütün:  <<  901  931  961  991  1021  1051  1081  1111  1141  1171  >> 





Pêrine/Hepsi/Alles  |  Türkçe-Zonê Ma/Kırmancki  |  Deutsch-Zonê Ma/Kırmancki  |  English-Zonê Ma/Kırmancki






Copyright © D.E.Z.D.











powered in 0.05s by baseportal.de
Erstellen Sie Ihre eigene Web-Datenbank - kostenlos!