ZonêMa/Kirmancki | Türkce | Deutsch | English |
teqibkeri [ç.] | takipçiler | Folgende, Anhängende, Verfolgende, Nachfolgende | followers |
teqlif [Ar.] | teklif, öneri | Angebot, Vorschlag, Anregung, bieten, anbieten | offer |
teqlifê qanuni | kanun teklifi, yasa önerisi | | |
teqnayene (teqnen-, teqna-, -teqn- ) [f.] | 1) patlatmak, taklatmak 2) kıskandırmak 3) öfkelendirmek | | |
teqo | patlamış | | |
teqwim [e.] [Ar.] | takvim | Kalender | calendar |
teqwimê İrani (teqwimê Farsi, teqwime Celali) [astron.] | İran takvimi (Celali Takvimi ya da Hicri Şemsi takvimi) Celal ad-Dawlah Malik Şah'ın (1055–1092) adını taşıyan bir Güneş takvimidir. Zerdüşt takvimine dayanan, Ömer Hayyam tarafından Güneş yılı esasına göre hazırlanan takvimde Miladi 15 Mart 1079 yılına rastlayan Nevruz yılbaşı olarak, Hicret yılı da başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir. Bu takvimin geliştirilmiş şekli 31 Mart 1925'ten beri Iran'da resmi olarak kullanılır, Afganistan'da da. Celali Takvimi'nde 1 yıl, 365 gün 6 saat olarak kabul edilmiştir. Matematiksel kurallar yerine astronomik hesaplar kullandığı için, İlkbahar Ekinoksu başlangıcı tayininde Gregoryen takviminden daha doğrudur. | Der iranische Kalender (oder persischer Kalender, Dschalāli-Kalender) ist ein Sonnenkalender, benannt nach Dschalal ad-Dawlah Malik Schah, 1055–1092. Sie wird in der heutigen Form seit dem 31. März 1925 auf Beschluss des iranischen Parlaments als amtlicher Kalender im Iran verwendet sowie in Afghanistan. Jahresbeginn ist die Frühlingstagundnachtgleiche (Nouruz, Newruz). Diese liegt im gregorianischen Kalender zwischen dem 19. März und dem 21. März. Das Jahr ist ein Sonnenjahr mit einer festen Länge von 365 Tagen, in Schaltjahren 366 Tagen, und besteht aus 12 Monaten zu 31, 30 oder 29 Tagen. Der iranische Kalender ist eine Weiterentwicklung des im März 1079 von Dschalal ad-Dawlah Malik Schah eingeführten Nouruz-Nameh-Kalenders (Nouruz-Nameh ‚Buch über Neujahr‘) des Omar Chayyām, der seinerseits auf den zoroastrischen Kalender zurückgeht. Die Zeitrechnung des iranischen Kalenders beginnt mit der Auswanderung (Flucht bzw. Hidschra) des Propheten Mohammed von Mekka nach Medina. | Iranian calendar, Jalali calendar |
teqwimê Aşmi [astron.] | Ay takvimi (veya Kamerî takvim). Dünya'nın güneş çevresindeki hareketleri yerine ayın tam devrelerini (sinodik ayları) temel alan takvim. Bu takvimde ayın gökyüzündeki devinimleri ve evreleri esastır. Ay yılı, güneş yılına göre daha hızlı tamamlanır. Bu yüzden ay takviminin güneş takvimine göre karşılığını bulmak için hesaplama yaparken belirli sürelerin eklenmesi gerekir. Kısacası, 1 ay yılı, 1 güneş yılına göre çok daha çabuk geçer. Ayın dünya etrafında 12 kez dönmesi yani kameri bir yıl, (29,5x12) 354 gün sürer. Bu da güneş takviminin bir yılından (365 gün) 11 gün kısadır. Ay takvimi, ilk olarak Sümerler tarafından kullanıldı. | Der Mondkalender (oder Lunarkalender) ist ein ausschließlich am Lauf des Mondes orientierter Kalender. Zur Abgrenzung von einem Lunisolarkalender, bei dem mit Hilfe eines gelegentlichen Schaltmonats eine grobe Anpassung an das Sonnenjahr vorgenommen wird, heißt er auch freier Lunarkalender oder ungebundener Lunarkalender. In ihm werden zwölf Mondmonate zu einem Mondjahr (Lunarjahr), das etwa 11 Tage kürzer als ein Sonnenjahr in einem Solarkalender ist, zusammengefasst. Lunarkalender sind älter als Solarkalender, weil sie sich an einer sicher beobachtbaren Himmelserscheinung, nämlich den Mondphasen orientieren. | Lunar calendar |
teqwimê Gregoryeni [astron.] | Gregoryen takvimi (veya Miladi takvim) bir Güneş takvimidir. Jülyen takviminin reformu sonucu 4 Ekim 1582'de kabul edilmiştir. Değişik tarihlerde önce Avrupa'da daha sonra diğer ülkelerde yayılmıştır. Milat'ı (İsa'nın doğduğu kabul edilen gün) tarih başlangıcı ve Dünya'nın güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı "1 yıl" olarak kabul eder. Dünyada en yaygın olarak kullanılan takvim olan miladî takvim, senede 10,8 saniye hata oranıyla en güvenilir ve hassas takvimdir. Gregoryen takvim oluşturulurken Jülyen takvimine 10 gün ilave edilmiştir; 5 Ekim Cuma günü, 15 Ekim Cuma olarak kabul edilmiştir. 1752'de kabul eden ülkeler ise 11 gün ilave etmek durumunda kalmışlardır. Anadolu'da 1 Ocak 1926'da benimsendi. | Gregorianischer Kalender (auch bürgerlicher Kalender), benannt ist er nach Papst Gregor XIII., der ihn 1582 verordnete, der weltweit meistgebrauchte Kalender, ein Sonnenkalender (Solarkalender) mit einer gegenüber dem julianischen Kalender verbesserten Schaltjahres- regelung. | Gregorian calendar |
teqwimê Hıcri [astron.] | Hicri takvimi (İslami takvim). Hicri Takvim bir Ay takvimidir, Ömer'in halifeliği zamanında Hicretten 17 sene sonra, Miladi 639'da toplanan bir meclis tarafından Ali'nin önerisiyle, Hicretin gerçekleştiği yıl 1 kabul edilerek oluşturulmuştur. 1 yılı 354 ya da 355 gün olan ve 12 kameri aydan oluşan, Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç yılı (1. yıl) kabul eden ve Ay'ın Dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. Hicri takvim, Hicri Şemsi takvim ve Hicri Kameri takvim olmak üzere ikiye ayrılır. | Islamischer Kalender. Die islamische Zeitrechnung beginnt mit dem Jahr der Auswanderung (Hidschra) des Propheten Mohammed von Mekka nach Medina. Nach christlicher Zeitrechnung war das im Jahr 622. Sie ist ein reiner Mondkalender. Seine Kalenderjahre bestehen aus 12 Mondmonaten zu 29 oder 30 Tagen und sind 354 oder 355 (im Durchschnitt etwa 354 1⁄3) Tage lang, also 10 bis 12 Tage kürzer als die 365 oder 366 (etwa 365 1⁄4) Tage langen Sonnenjahre der christlichen Zeitrechnung. Demzufolge entsprechen 33 Jahre islamischer Zeitrechnung etwa 32 Jahren christlicher Zeitrechnung. In diesem Zeitraum wandern die Daten des islamischen Jahres einmal durch ein Sonnenjahr. So beginnt der Fastenmonat Ramadan aus der Perspektive eines Sonnenkalenders jedes Jahr 10 bis 12 Tage früher als im vorherigen Jahr. | İslamic calendar |
teqwimê Japoni [astron.] | Japon takvimi. Çin takviminden ortaya çıkan (Çin ay-güneş takvimi 6. yüzyılın ortalarında Kore üzerinden Japonya'ya gelen Çin takvimi), ancak ülkenin tipik bir takım özelliklerine sahip olan zamanı ayırmak için bir sistemdir. 1 Ocak 1873'te Meiji restorasyonu sırasında sistem, bazı özel özelliklerle Gregoryen takvimine dönüştürüldü. | Japanischer Kalender. Die japanische Zeitrechnung ist ein System zur Einteilung der Zeit, das weitgehend aus dem chinesischen Kalender hervorging, aber eine ganze Reihe von landestypischen Besonderheiten aufwies. Das System wurde am 1. Januar 1873 im Zuge der Meiji-Restauration auf den gregorianischen Kalender mit einigen Besonderheiten umgestellt. | Japanese calendar |
teqwimê Jülyeni [astron.] | Jülyen takvimi bir Güneş takvimidir, Jül Sezar tarafından MÖ 45 yılında kabul edilen ve batı dünyasında 16. yüzyıla kadar kullanılan takvim. Artık yıl hesaplamasındaki ufak bir fark sonucu yaklaşık her 128 yılda bir günlük bir kayma oluşturduğu için, yerini Gregoryen takvimi almıştır. | Julianischer Kalender. Sie ist einer der ältesten Solar-Kalender und Vorläufer des heute gebräuchlichen gregorianischen Kalenders. Er wurde im Jahr 45 v. Chr. von Julius Caesar im Römischen Reich eingeführt. Seit März 1900 (und noch bis zum 28. Februar 2100) besteht zwischen beiden Kalendern eine Differenz von 13 Tagen. Auf drei Gemeinjahre mit 365 Tagen folgt bei ihm ein Schaltjahr mit dem 29. Februar als zusätzlichen Tag, geschaltet werden die Jahre mit durch vier teilbarer Jahreszahl. Die durchschnittliche Jahreslänge beträgt 365,25 Tage. Sie ist damit um etwa 11 Minuten länger als das tropische Jahr, wodurch der Frühlingsanfang sich etwa alle 128 Jahre um einen Tag in Richtung zum Jahresanfang verschiebt. | Julian calendar |
teqwimê Roci (Rozi, Roji) | Güneş takvimi, dünyanın güneşe göre dönme ekseninin açısını temel alan bir takvimdir. Temel uzunluğu yaklaşık 365,242 gündür. Sık kullanılan bir güneş takvimi Gregoryen takvimidir.
Tarihi güneş takvimleri: İran takvimi, Jülyen takvimi ve Kıpti takvimi. | Ein Sonnenkalender (oder Solarkalender) nimmt den Lauf der Erde um die Sonne als Basis für die Zeiteinteilung, ohne den Mond zu berücksichtigen. Seine Basisgröße ist das Tropische Jahr (oder Sonnenjahr) mit etwa 365,242 Tagen. Eine Verschiebung der Jahreszeiten wird verhindert, indem sich der Solarkalender streng nach dem zwischen zwei Frühlingspunkten gemessenem Sonnenjahr richtet. Ein oft genutzter Solarkalender ist der gregorianische Kalender. Historische Sonnenkalender sind der iranische Kalender, der julianische Kalender und der koptische Kalender. | Solar calendar |
teqwimê Rumi [astron.] | Rumi takvimi, Hicret'i (Gregoryan 622) başlangıç kabul eden güneş yılı esasına dayalıdır. Dünya'nın güneş etrafında dolanımını esas alan Şemsî Takvim düzeninde, 13 Mart 1840'da uygulanmaya başladı. Şemsî takvim sisteminde dünya'nın güneş etrafında dolanımı esas alındığından bir yıl 365 gün olarak hesaplanır. Rumi takvim, batının kullandığı Gregoryen miladi takvimden 13 gün gerideydi. 8 Şubat 1332 tarihinde Jülyen esaslı Rumî takvim yürürlükten kaldırılarak Gregoryen esaslı Rumi takvime geçildi. 15 Şubat 1332 tarihini 1 Mart 1333 (M. 1917) günü takip etti, böylece tarihten 13 gün silinerek gün sayısındaki hata düzeltildi. Bu değişiklik Miladi takvimde 1917 senesine denk gelir. | Der Rumi-Kalender ist ein auf dem julianischen Kalender basierender, mit der Hidschra, der Auswanderung Mohammeds von Mekka nach Medina im Jahr 622, beginnender Solarkalender. Er wurde während der Tanzimat-Periode eingeführt und war von 1840 bis 1926 im Osmanischen Reich sowie der Republik Türkei gültig. Bei nichtamtlichen Angelegenheiten wurde weiterhin der Hidschra-Kalender genutzt. Am 1. März 1917 wurde der Rumi-Kalender vom julianischen auf den gregorianischen Kalender umgestellt. Auf den 15. Februar 1332 (julianische Hidschra-Zählung) folgte durch Auslassung von 13 Tagen der 1. März 1333 (1917). Weiterhin verlegte man den Jahresanfang auf den 1. Januar. Somit verliefen von da an die Jahre beider Kalender mit einer Differenz von 584 Jahren vollständig parallel. Anfang 1926 wurde der gregorianische Kalender eingeführt. | Rumi calendar |
terbiyawi | eğitimsel, pedagojik | erzieherisch, pädagogisch | educative |
terbiye [Ar.] | terbiye 1) görgü 2) eğitim 3) bazı yemeklerin suyunu türlü yollarla koyulaştırma 4) eti, pişirmeden önce çeşitli baharatlar, yağ, salça vb. şeyler içinde bir süre bekletme 5) hayvanı alıştırma | | |
terdene (teren-, terd-, -ter- ) [f.] | traş etmek, traş olmak | rasieren | shave |
terdişê (terdisê) hêrişe u bırnayena pori | sakal traşı ve saç kesimi | | |
terdoğ/e [e./d.] | traş eden | | |
terdoği [ç.] | traş edenler | | |
tere-ture | abuk sabuk | | |
terek | çatlak | | |
terekiyayene (terekin-, terekiya-, -terekiy- ) [f.] | çatlamak, yarılmak | | |
tereknayene (tereknen-, terekna-, -terekn- ) [f.] | çatlatmak | | |
tereqito | kafayı yemiş, delirmiş kişi | | |
tereqnayene | çıldırmak | | |
teres | namussuz, hain, pezevenk | | |
tereviyayene (terevin-, tereviya-, -terevi- ) [f.] | düşünce olarak yoğunlaşmak | | |
terişiyayene (terişin-, terişiya-, -terişiy-) [f.] | sıyrılmak | | |
terişnayene (terişnen-, terişna-, -terişn- ) [f.] | 1) sıyırmak 2) agaç budamak | | |