Türkce | ZonêMa/Kirmancki |
karne | karne |
karo (kağıt oyunu) | karo (hirêyê karo - karo üçlü) |
karpuz | zebeşe (Citrullus lanatus) [d.] [bot.] (1) |
karpuz | qerpuze (qerbuze) (Citrullus lanatus) [d.] [Far.] [bot.] (2) |
karsız | bêvare (bêvore, bêvewre) [sıf.] |
kart | karte |
kart güvenlik kodu geçersiz | kodê emniyeti yê karte xeleto |
kart kalmak, ham kalmak, olgunlaşmamak | qert mendene |
kartal | heli (hille) [e.] [zool.] |
kartal saldırdı (vurdu) | hêli kuya pa |
kartal yaylası (Bingöl dağlarında) | ware heli |
kartlaşmak | qert biyene |
kasık | golım [e.] [anat.] |
kasılmak, gerinmek | ravêziyayene (vêzin- ra, vêziya- ra, ravêzi- ), ravêjiyayene [f.] |
kasım | payızia peyêne [d.] (kılm: PPêy) (1) |
kasım | gavare (2) |
kasım ayı | aşma payızia pêyene |
kasıtlı, bile bile | mexsusna [sıf.] |
kasa | kasa |
kasap | qasab |
kasap dükkânı | goş,txane |
kasatura | qasatura |
kasavet (endişe, üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı) | qısawate (qısawete, qısaate, qısawıte) [Ar.] |
kasavetsiz, üzüntüsüz, sıkıntısız, tasasız, kaygısız, endişesiz | bêqısawate (bêqısawıte) [sıf.] |
kaset | kasete |
kasmak, germek | ravêznayene (vêznen- ra, vezna- ra, ravêzn- ) [f.] |
kasnak | qasnağ [e.] |
kat 1) bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü 2) bir yüzey üzerine az veya çok kalın bir biçimde, düzgün olarak yayılmış bulunan şey 3) üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka 4) giyeceklerde takım 5) apartman dairesi 6) ön, yan 7) huzur 8) makam 9) kez, defa, misil 10) katman (jeoloji) 11) tekrarlanan bir sayının toplamı 12) katlama | qat [mat. → 11] |
kat kat | qat be qat |
katı | hest |